Tanıklık ve Masumiyet - Misafir Odası
Tanık beyanı güvenilir değildir. Bu
düşünce her ne kadar temel sağduyu gibi gözükse de ceza muhakemesinde
uyuşmazlığın çözülmesi için büyük rol oynayan bu delilin güvenilir olmadığının
ortaya konulması detaylı bir inceleme gerektirmektedir. İzlediğim bir Ted
konuşmasından etkilenerek araştırmaya başladığım bu konu, zamanla yüksek lisans
tezine evrildi ve bu tezi savunarak yüksek lisansı bitirdim. Elbette bu konuda
yapılacak, yazılacak çok şey var. Dolayısıyla benim ortaya koyduğum çalışma bu
konunun çok küçük bir parçasını oluşturmaktadır.
Okumakta olduğunuz bu kısa yazıda ise
güvenilir olmamanın sebeplerinden değil sonuçlarından bahsetmek istiyorum. Bu
sonuçlardan en ağırı doğal olarak hatalı yargılama ve sonucunda meydana gelen
hatalı mahkumiyetlerdir. Hukuk sistemleri bu hataları ayıklamak için istinaf ve
temyiz gibi dereceli denetleme usulü kullanmaktadır. Ancak çok da nadir olmayan
sıklıkta bu denetimlere yakalanmayan hatalı mahkumiyetler bulunabilmektedir.
Masumiyet Projesi (Innocence Project),
işte bu mahkumiyetlerin tespitini amaçlamaktadır. 1992 yılında New York’ta
Barry Scheck ve Peter Neufeld isimli iki savcı tarafından Benjamin N. Cardozo
Hukuk Fakültesinde başlatılan bu proje; gönüllülük esasına dayanan, kar amacı
gütmeyen, hatalı mahkumiyetlerin DNA analizi ile ortaya çıkmasını amaçlayan bir
organizasyondur.
Proje kapsamında Mart 2017 itibariyle
ABD’de 20’si infaz bekleyen idam mahkumu olmak üzere toplamda 349 mahkumun
hatalı mahkumiyeti DNA analizi ile tespit edilmiş ve bu kişiler özgürlüklerine
kavuşmuştur. Özgürlüklerine kavuşan mahkumların cezaevinde geçirdikleri süre
ortalama 14 yıldır. Bunun yanında olayların gerçek faillerinden 149’u da bu
analizler sayesinde tespit edilmiş ve mahkum edilmiştir.
Proje, avukatlar ve klinik çalışması
kapsamında projeye dahil olan hukuk fakültesi öğrencilerinin katılımları ile
yürütülmektedir. Kabul ve inceleme elemanları öncelikle kendilerine gelen
talebin DNA analizi yöntemi ile sonuca ulaştırılıp ulaştırılamayacağına bakmakta
ve buna göre talepleri kabul ya da reddetmektedir.
Masumiyet Projesinin kapsamı,
yalnızca hatalı olarak mahkum edilenlerin aklanması ile sınırlı kalmamış;
gelecekte meydana gelebilecek hatalı mahkumiyetlerin önlenebilmesi amacıyla
hakim, savcı ve avukatların bilgilendirilmesi ve bu konuda kamuoyu
oluşturulması amaçları üzerinde de çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Yine
ileriye dönük bir çalışma olarak yargı reformu yapılması ve bu reform ile
hatalı mahkumiyetlerin engellenmesi veya hatalı olarak mahkum edilen bireylerin
daha kolay aklanmalarına yönelik yolların açılması amaçlanmıştır. Bu kapsamda
Masumiyet Projesi’nin ilgili departmanı, Temsilciler Meclisi ve yerel
yetkililer ile görüşerek reform konusunda yol göstermekte ve talepte
bulunmaktadır.
Masumiyet Projesi, hatalı
mahkumiyetleri ortaya çıkartmakla kalmayıp bu mahkumiyetleri oluşturan
sebepleri yani adalet sistemindeki hataları da ortaya koymaktadır. Elbette bu
hatalardan bazıları ABD’nin hukuk sistemine özgü olmakla beraber, hatalı
mahkumiyete en fazla neden olan sistem hataları evrensel nitelik taşımakta yani
bütün hukuk sistemlerinde çoğu ceza yargılamasında karşılaşılabilecek
eksiklikleri göstermektedir. Masumiyet Projesine göre hatalı mahkumiyet
oluşturan nedenleri; tanığın hatalı teşhisi, hatalı bilirkişi raporu, hatalı
sanık ikrarı, etki altına alınan tanıklar, hatalı yargılama ve yetersiz savunma
olarak saymak mümkündür.
Konumuzu ilgilendiren sebeplerden
birisi olan tanığın hatalı teşhisi; Masumiyet Projesi kapsamında aklanan
mahkumların %70’inin mahkum olmasında rol oynayarak hatalı mahkumiyet nedenleri
arasında birinci sırada yer almaktadır.
Sonuç olarak, Masumiyet Projesi
göstermiştir ki hatalı mahkumiyetler istisnai olaylar değil sistemin
hatalarından oluşan ve maalesef çokça meydana gelen durumlardır. Hatalı
mahkumiyetlerin engellenmesi yoluyla yalnızca mahkum olan kişi ve yakınlarının
çıkarları değil; gerçek failin yakalanması ve toplumun adalete güveninin
artması yoluyla toplumun çıkarları da korunmaktadır.
Masumiyet Projesi hakkında detaylı bilgi için bkz. http://www.innocenceproject.org/
Tanık beyanı ve hafıza ile ilgili
kısa bir Ted konuşması için bkz. https://www.youtube.com/watch?v=PB2OegI6wvI
* Tanık (mağdur) beyanı ile hatalı mahkum edilen Ronald Cotton ve DNA tesi ile gerçek fail olduğu tespit edilen Bobby Poole.
M. Nureddin Bozalan
12.07.2018
Blog sahibinin (tükan sahabı) notu: (KİBARCASI - EDİTÖR NOTU)
Sayın Nureddin hocama, ki ileride Profesör-Dekan-Rektör ünvanlarını sırayla alacağından eminim ve bu nedenle kendisine yatırım yapıyorum :D, yazmış olduğu bu harika yazıdan -cidden okudum cidden güzel yazı- dolayı çok teşekkür ediyorum blog tüzel kişiliği adına :D Kendisinin malum öğrenci çevresi de acayip geniş olduğu için bloga ün kazandırıp satabilirim diye şeyapıyorum. Kendisine buradan bol bol selamlar, Burcu hanımı de al gel hocam diyerek paylaş tuşuna basıyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder