Ceza Hukuku Özel Hükümler - Ders Notları - II.Donem Final -
CEZA HUKUKU ÖZEL HÜKÜMLER – KİTAPTAN ÖZET – FİNAL-II
RÜŞVET SUÇU (252-254)
Madde 252 (1) Rüşvet alan kamu görevlisi, dört yıldan oniki yıla kadar hapis
cezası ile cezalandırılır . Rüşvet veren kişi de kamu görevlisi gibi
cezalandırılır . Rüşvet konusunda anlaşmaya varılması hâlinde, suç
tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur.
(2) Rüşvet alan veya bu konuda anlaşmaya varan kişinin, yargı
görevi yapan, hakem, bilirkişi, noter veya yeminli mali müşavir olması
hâlinde, birinci fıkraya göre verilecek ceza üçte birden yarısına kadar
artırılır.
(3) Rüşvet, bir kamu görevlisinin, görevinin gereklerine aykırı
olarak bir işi yapması veya yapmaması için kişiyle vardığı anlaşma
çerçevesinde bir yarar sağlamasıdır.
(4) Birinci fıkra hükmü, kamu kurumu niteliğindeki meslek
kuruluşları, kamu kurum veya kuruluşlarının ya da kamu kurumu niteliğindeki
meslek kuruluşlarının iştirakiyle kurulmuş şirketler, bunların bünyesinde
faaliyet icra eden vakıflar, kamu yararına çalışan dernekler, kooperatifler ya
da halka açık anonim şirketlerle hukukî ilişki tesisinde veya tesis edilmiş
hukukî ilişkinin devamı sürecinde, bu tüzel kişiler adına hareket eden
kişilere görevinin gereklerine aykırı olarak yarar sağlanması hâlinde de
uygulanır.
(5) (Değişik fıkra: 29/06/20055377 S.K./28.mad) Yabancı bir ülkede
seçilmiş veya atanmış olan, yasama veya idarî veya adlî bir görevi yürüten
kamu kurum veya kuruluşlarının, yapılanma şekli ve görev alanı ne olursa
olsun, devletler, hükümetler veya diğer uluslararası kamusal örgütler
tarafından kurulan uluslararası örgütlerin görevlilerine veya aynı ülkede
uluslararası nitelikte görevleri yerine getirenlere, uluslararası ticarî
işlemler nedeniyle, bir işin yapılması veya yapılmaması veya haksız bir
yararın elde edilmesi veya muhafazası amacıyla, doğrudan veya dolaylı olarak
yarar teklif veya vaat edilmesi veya verilmesi de rüşvet sayılır.
TÜZEL KİŞİLER HAKKINDA GÜVENLİK TEDBİRİ UYGULANMASI
Madde 253 (1) Rüşvet suçunun işlenmesi suretiyle yararına haksız menfaat
sağlanan tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
ETKİN PİŞMANLIK
Madde 254 - (1)
Rüşvet alan kişinin, durum resmi makamlarca öğrenilmeden önce, rüşvet konusu
şeyi soruşturmaya yetkili makamlara aynen teslim etmesi halinde, hakkında
rüşvet suçundan dolayı cezaya hükmolunmaz. Rüşvet alma konusunda başkasıyla
anlaşan kamu görevlisinin durum resmi makamlarca öğrenilmeden önce durumu
yetkili makamlara haber vermesi halinde de hakkında bu suçtan dolayı cezaya
hükmolunmaz.
(2) Rüşvet veren veya bu konuda kamu görevlisiyle anlaşmaya
varan kişinin, durum resmi makamlarca öğrenilmeden önce, pişmanlık duyarak
durumdan yetkili makamları haberdar etmesi halinde, hakkında rüşvet suçundan
dolayı cezaya hükmolunmaz.
(3) Rüşvet suçuna iştirak eden diğer kişilerin, durum resmi
makamlarca öğrenilmeden önce, pişmanlık
duyarak durumdan yetkili makamları haberdar etmesi halinde, hakkında bu suçtan
dolayı cezaya hükmolunmaz.
KORUNAN HUKUKİ
DEĞER
Kanun koyucu, devletin fonksiyonlarının gereği gibi
yapılmasını sağlamak istemiştir.
FİİL
Yasaklanan fiil, ‘Kamu görevlisinin, görevinin gereklerine
aykırı olarak bir işi yapması veya yapmaması için kişiyle vardığı anlaşma
çerçevesinde bir yarar sağlamasıdır.’
à
Suç oluşabilmesi için, yapılması veya yapılmaması istenen iş, kamu görevlisinin
görevine girmelidir. Eğer girmezse bu suç oluşmaz. Kamu görevlisinin dolaylı
olarak vazifeli olması durumunda suç oluşur.
à
Rüşvet verenin yanlışlıkla aradaki anlaşmayı aşar tarzda ödemede bulunması,
kamu görevlisinin de fazla olan kısmı iade etmemesi durumunda ilave olarak
hatadan istifade suretiyle irtikap suçu da oluşur.
·
Kamu görevlisi kendisine rüşvet teklif eden
ferdi yakalatmak için anlaşmış gibi görünürse, kamu görevlisi açısından suç
oluşmaz.
·
252/5e göre rüşvet, veren açısından seçimlik
hareketli bir suçtur. Bu suç, anlaşmaya varılması anında oluşacaktır.
FAİL - MAĞDUR
Rüşveti ancak kamu görevlisi alabilir. Özgü suçtur. Ancak
rüşveti herkes verebilir. Veren kamu görevlisi ise, şartlar oluşursa 266’ya
göre artırılabilir. Mağdur ise toplumu oluşturan herkestir.
DAHA AĞIR CEZAYI
GEREKTİREN NİTELİKLİ UNSUR
§
Suçun
yargı görevi yapan, hakem, bilirkişi, noter veya yeminli mali müşavir
tarafından işlenmesi
·
Yargı görevi yapan kimseler TCK 6/1-d de
belirtilmiştir.
MANEVİ UNSUR
Kasten işlenebilir. Olası kastla da işlenebilir. Taksirle
işlenmesi cezalandırılmamıştır.
TEŞEBBÜS
A.
Almaya
Teşebbüs : Kamu görevlisi şahıstan rüşvet ister, fert bunu kabul etmezse
rüşvet alan açısından teşebbüs derecesinde kalır.
B.
Vermeye
Teşebbüs : Rüşvet vermenin tamamlanması için rüşvetin verilmesi gerekir.
Icra hareketleri kısımlara bölünebildiği takdirde teşebbüs mümkündür.
İÇTİMA
Genel Hükümler uygulanır. Ayrıca görevi kötüye kullanma
(257) dan dolayı ceza verilmez. Gözaltındaki sanığa işkence etmek için rüşvet
alan kamu görevlisi, ayrı ayrı cezalandırılır. Ihaleye fesat karıştırma
dolayısıyla rüşvet alınması halinde de ayrıca cezalandırılır.
ETKİN PİŞMANLIK – 254. Madde oku
SORUŞTURMA USULU
– 3628 uygulanır. Doğrudan soruşturmaya başlanıp, savcılıkça daireye haber
verilir.
ZOR KULLANMA
YETKİSİNE İLİŞKİN SINIRIN AŞILMASI – 256
Madde 256 (1) Zor kullanma yetkisine sahip kamu görevlisinin, görevini yaptığı
sırada, kişilere karşı görevinin gerektirdiği ölçünün dışında kuvvet
kullanması hâlinde, kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
KORUNAN HUKUKİ DEĞER
Suçtan zarar görenin şeref ve haysiyetinin, vücut
bütünlüğünün korunması ve kamu idaresinde disiplinin ve idarenin itibarının
sağlanması amaçlanmıştır.
FİİL
Yasaklanan fiil, zor kullanma yetkisine sahip kamu
görevlisinin, görevini yaptığı sırada görevinin gerektirdiği ölçünün dışında
kişiler üzerinde kuvvet kullanmasıdır. Görevinin gerektirdiği ölçü içinde
kuvvet kullanma bir hukuka uygunluk sebebi oluşturur.
FAİL – MAĞDUR - KONU
Fail, zor kullanma yetkisine sahip olan kamu görevlisidir.
Örneğin hakim, savcı ve kaymakam zor kullanma yetkisine sahip değildir. Bu zor
kullanma görev esnasında olmalıdır. Eğer görevle ilgisi yoksa, sınırın aşılıp
aşılmadığına bakılmaksızın ceza verilir. Mağdur herkes olabilir. Konu, mağdurun
vücududur.
MANEVİ UNSUR
Kasten işlenebilir. Taksirli şekli cezalandırılmamıştır.
Olası kastla da işlenebilir.
TEŞEBBÜS-
Mümkündür
İŞTİRAK – Özgü
suçtur. Kamu görevlisi olmayanlar 37/2 uyarınca cezalandırılır.
SORUŞTURMA – 4483
uygulanır.
GÖREVİ KÖTÜYE
KULLANMA SUÇU -257
(1) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan hâller dışında, görevinin
gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya
kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir kazanç sağlayan kamu
görevlisi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır .
(2) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan hâller dışında, görevinin
gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine
veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir kazanç sağlayan
kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
FİİL
İki ayrı suç tipine yer verilmiştir. 1.fıkrada icrai
hareketle görevi kötüye kullanma, 2.fıkrada ihmali hareketle görevi kötüye
kullama düzenlenmiştir.
a.
Kamu
Görevlisinin Görevinin Gereklerine Aykırı Hareket Etmek Suretiyle Görevini
Kötüye Kullanması (1.Fıkra)
·
İhmali olarak 1.fıkra işlenemez. Failin hareketi
görev alanına giren bir işleme dair olmalıdır. Girmeyen bir konuda tasarrufta
bullunması ihtimalinde, ‘kamu görevinin usulsüz olarak üstlenilmesi’ suçundan
bahsedilir.
·
Yasanın verdiği görevi, yasaya aykırı yapan
kimsenin fiili bu suçu oluşturur. (Örneğin : mesai saati içinde muayene
ücreti isteyen ve verilmeyince reçeteyi yırtan veteriner) (polis memurunun
tabancasıyla gereksiz yere ateş etmesi)
b.
Kamu
Görevlisinin Görevini Yapmakta Ihmal Veya Gecikme Göstermesi
·
Suçun bu şekli ancak ihmali bir davranışla
gerçekleştirilebilir. Örneğin devlet hastanesinde çalışan doktorun hastayı
muayene etmemesi…
·
Görevine girmeyen bir işi ihmal eden kamu
görevlisi cezalandırılmaz.
FAİL
Fail yalnız kamu görevlisi olabilir. Özgü suçtur ve kamu
görevlisinin tanımı TCK m6/1-c de
düzenlenmiştir.
MANEVİ UNSUR – Kasten işlenebilir. 1. fıkra
icrai, 2. fıkra ihmalidir.
İŞTİRAK - Görevi
kötüye kullanma özgü suçtur. Kamu görevlisi tarafından işlenen suçlara kamu
görevlisi olmayanların da iştirak etmesi mümkündür. TCK 40/2 uyarınca sadece
azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu olabilirler.
İÇTİMA
Eylem aynı zamanda görevi kötüye kullanmayı ve başka bir
suçu içeriyorsa, görevi kötüye kullanma uygulanmaz.
SORUŞTURMA - 4483
Uygulanır.
KAMU GÖREVİNİN
USULSUZ OLARAK ÜSTLENİLMESİ SUÇU – 262
MADDE 262 (1) Bir kamu görevini, kanun ve nizamlara aykırı olarak yerine
getirmeye teşebbüs eden veya terk emri kendisine bildirilmiş olduğu hâlde
görevi sürdüren kimseye üç aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir.
KORUNAN HUKUKİ DEĞER
Kamu görevlilerine karşı duyulan güvenin sarsılmasını
önlemektir.
FİİL
Yaptırıma bağlanan fiil, kamu görevini kanun ve nizamlara
aykırı olarak yerine getirmeye teşebbüs etmek yada terk emri kendisine
bildirildiği halde görevi sürdürmektir. Seçimlik hareketli bir suçtur.
a-
Kamu
Görevini Kanun Ve Nizamlara Aykırı Olarak Yerine Getirmeye Teşebbüs Etmek
·
Sıfat veya yetkisi olmayan fail, bir kamu
görevini icra etmeli veya icraye teşebbüs eylemelidir.
·
Söz konusu fiilin, Tck 317’deki askeri komutanlıkların
haspı suçu kapsamında olmaması gerekir. Tck 262, 317’ye göre genel bir
hükümdür.
b-
Terk
Emri Kendisine Bildirildiği Halde Görevi Sürdürmek
·
kamu görevini terk emri kendisine resmen tebliğ
edilen kamu görevlisinin, devam etmesi diğer seçimlik harekettir.
·
Kamu görevini terk emrinden kastedilen, kamu
görevlisinin görevinden alınmasıdır. Usulune göre tebliğ edilmemişse, suç
teşkil etmez.
FAİL
1.fıkrada belirtilen suçun faili herkes olabilir.
2.fıkradaki suçun faili ise, daha onceden kamu görevlisi olmalı ve kendisine
terk emri gönderilmesine rağmen görevini sürdürmelidir.
MANEVİ UNSUR – Kasten işlenebilir
TEŞEBBÜS
İlk fıkra bakımından Teşebbüs mümkün değildir. Zaten
teşebbüs etmek yaptırıma bağlanmıştır. Ikinci fıkra için ise teşebbüs
mümkündür.
İÇTİMA
Kamu görevinin usulsüz üstlenilmesi sırasında başka bir
suçun işlenmesi halinde her bir suçtan ayrı ayrı ceza verilir.
GÖREVİ YAPTIRMAMAK
İÇİN DİRENME SUÇU – 265
Madde 265 (1) Kamu görevlisine karşı görevini yapmasını engellemek amacıyla,
cebir veya tehdit kullanan kişi,
altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Suçun yargı görevi yapan kişilere karşı işlenmesi hâlinde, iki
yıldan dört yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(3) Suçun, kişinin kendisini tanınmayacak bir hâle koyması suretiyle
veya birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde, verilecek ceza
üçte biri oranında artırılır.
(4) Suçun, silâhla ya da var olan veya var sayılan suç örgütlerinin
oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak işlenmesi hâlinde, yukarıdaki
fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır .
(5) Bu suçun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi
sebebiyle ağırlaşmış hâllerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten
yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır
KORUNAN HUKUKİ DEĞER
Kamu idaresinde sürekliliği güvence altına alma
hedeflenmiştir.
FİİL
Müeyyideye bağlanan fiil, kamu görevlisinin görevini
yapmasını engellemek amacıyla cebir veya tehdit kullanılmasıdır. Cebrin sınırı
basit kasten yaralamadır. eğer yaralamanın 87.madde durumu meydana gelirse
ayrıca cezalandırılır. Pasif direnme şeklinde (kaçmak, bir ağaca sarılarak
götürülmesini güçleştirmek) gerçekleştirilen hareketler bu madde kapsamına
girmez. Ve suç teşkil etmez.
FAİL – MAĞDUR
Fail herkes olabilir. Mağdur görevini yapmakta olan kamu
görevlisidir.
ARTIRAN NİTELİKLİ
UNSURLAR
Suçun Yargı Görevi Yapan Kimselere Karşı
Işlenmesi (6/1-d)
Suçun Kişinin Kendisini Tanınmayacak Bir Hale
Koyması Suretiyle Işlenmesi
Birden Fazla Kişi Tarafından Birlikte
Işlenmesi
Suçun Silahla Işlenmesi
(6/1-f)
Suçun Var Olan Veya Var Sayılan Suç
Örgütlerinin Oluşturdukları Korkutucu Güçten Yararlanarak Gerçekleştirilmesi
MANEVİ UNSUR –
Kasten işlenebilir.
TEŞEBBÜS – Mümkün
olabilir.
İÇTİMA – Kasten
yaralamanın neticesi sebebiyle ağırlaştırılmış hallerinin gerçekleşmesi
durumunda ayrıca ceza verilir (87)
SORUŞTURMA – Re’sen yapılır.
ADLİYEYE KARŞI SUÇLAR
İFTİRA SUÇU
267-269
Madde 267 (1) Yetkili makamlara ihbar veya şikâyette bulunarak ya da basın ve yayın
yoluyla, işlemediğini bildiği hâlde, hakkında soruşturma ve kovuşturma
başlatılmasını ya da idarî bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir
kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar
hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Fiilin maddî eser ve delillerini uydurarak iftirada bulunulması
hâlinde, ceza yarı oranında artırılır .
(3) Yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya
kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş mağdurun aleyhine olarak bu
fiil nedeniyle gözaltına alma ve tutuklama dışında başka bir koruma tedbiri
uygulanmışsa, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında
artırılır.
(4) Yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya
kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olan mağdurun bu fiil
nedeniyle gözaltına alınması veya tutuklanması hâlinde; iftira eden, ayrıca
kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna ilişkin hükümlere göre dolaylı fail
olarak sorumlu tutulur.
(5) Mağdurun ağırlaştırılmış müebbet hapis veya müebbet hapis
cezasına mahkûmiyeti hâlinde, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis cezasına;
süreli hapis cezasına mahkûmiyeti hâlinde, mahkûm olunan cezanın üçte ikisi
kadar hapis cezasına hükmolunur.
(6) Mağdurun mahkûm olduğu hapis cezasının infazına başlanmış ise,
beşinci fıkraya göre verilecek ceza yarısı kadar artırılır.
(7) İftira sonucunda mağdur hakkında hapis cezası dışında adlî veya
idarî bir yaptırım uygulanmışsa; iftira eden kişi, üç yıldan yedi yıla kadar
hapis cezası ile cezalandırılır.
(8) İftira suçundan dolayı dava zamanaşımı, mağdurun fiili
işlemediğinin sabit olduğu tarihten başlar.
(9) Basın ve yayın yoluyla işlenen iftira suçundan dolayı verilen
mahkûmiyet kararı, aynı veya eşdeğerde basın ve yayın organıyla ilân olunur.
İlân masrafı, hükümlüden tahsil edilir.
FİİL
a)
Şekli iftira (1.fıkra)
b)
Maddi iftira (2.fıkra)
c)
Başkasına ait kimlik kullanma (268)
Şekli İftira : işleniş biçimleri; “ihbar”,
“şikayet” ve “basın ve yayın yolu” olarak gösterildiğinden, bunlar dışında bir
biçimde işlenirse bu suç oluşmaz.
İhbar : suç
işlendiğinin, yetkili makamlara herhangi bir şekilde bildirilmesidir. Yazılı
veya sözlü olablir. Sözlü olursa tutanağa geçirilir.
Şikayet :
Şikayete bağlı suçlarda suçtan zarar görenin 6 ay içinde yetkili makamlardan bu
fiil hakkında ceza soruşturması yapılmasını istemesidir. Yazılı veya sozlü
olarak yapılablir.
·
İhbar ve şikayet, CMK 158deki makamlara
yapılmalıdır (savcılık, kolluk, vali vs)
·
İhbar veya şikayet yoluyla mağdura isnad edilen
suçun belirli olması gerekir. Soyut ve genel ifadeler kullanılarak yapılan
isnadlar iftar suçunu oluşturmayacaktır. Somut ifadeler içermelidir.
·
Yetkili makama yapılan bildirim, objektif olarak
yanlış olmalı ve iftiracı gerçeklere aykırı olarak suçsuz olduğunu bildiği
mağdura hukuka aykırı bir fiil isnad etmelidir. Eğer iftira edilen kişi
gerçekten isnad edilen suçu işlemişse iftira suçu oluşmaz.
Maddi İftira : 267/2de belirtilmiştir ve
nitelikli unsurdur. (örneğin birinin arabasına kandamlası akıtmak.). ayrıca
masum birinin aklanması için delillerin imhası halinde de iftiranın bu şeklinin
gerçekleştiği kabul edilir. Hakkında asılsız isnadda bulunulan kimse, söz konusu
suçu işlemiş ise, daha sonradan fail tarafından eser ve delillerin uydurulması,
iftira suçunu oluşturmaz.
Şekli iftira, yapılan ihbardan yetkili merciin haberdar
olduğu anda tamamlanır. Sırf hareket suçudur.
Maddi iftirada suçun tamamlanma anı, yetkili makamların
uydurulan delillerden veya emarelerden haberdar olduğu andır.
Başkasına ait kimlik kullanılması fiili bakımından, kimlik
bilgilerini kullanmasıyla suç tamamlanır.
FAİL – MAĞDUR
Fail herkes olabilir, mağdur ise toplumu oluşturan
herkestir.
ARTIRAN NİTELİKLİ
UNSUR
Ý
İftiranın Şahsi Hürriyeti Bağlayıcı Bir Duruma
Sebep Olması
Ý
Iftira Sonucu Mağdur Hakkında Hürriyeti
Bağlayıcı Cezaya Hükmedilmiş Olması
Ý
Mağdur Hakkında Hapis Cezası Dışında Adli Veya
Idari Yaptırım Uygulanması
MANEVİ UNSUR – Kasten işlenebilir.
TEŞEBBÜS – İcra
hareketlerinin tamamlanamaması halinde mümkündür. (savcılığa yazılıp gonderilmek için bekleyen
iftira mektubu)
ETKİN PİŞMANLIK – TCK 269da belirtilmiştir. Oraya bak.
SUÇ ÜSTLENME SUÇU
– 270
Madde 270 (1) Yetkili makamlara, gerçeğe aykırı olarak, suçu işlediğini veya
suça katıldığını bildiren kimseye iki yıla kadar hapis cezası verilir. Bu
suçun üstsoy, altsoy, eş veya kardeşi cezadan kurtarmak amacıyla işlenmesi
hâlinde; verilecek cezanın dörtte üçü indirilebileceği gibi tamamen de
kaldırılabilir.
KORUNAN HUKUKİ DEĞER
Adli makamların hataya düşürülmesini, isabetsiz hüküm
vermelerini ve dolayısıyla itibarlarını kaybetmelerini önlemek amacıyla ihdas
edilmiştir.
FİİL
Fiil, yetkili makamlara gerçeğe aykırı olarak suçu
işlediğini veya suça katıldığını bildirmektir.
FAİL – Herkes
olabilir.
MANEVİ UNSUR – Kasten işlenebilir.
ŞAHSİ CEZASIZLIK SEBEBİ – .
Bu suçun üstsoy, altsoy, eş veya kardeşi cezadan kurtarmak amacıyla
işlenmesi hâlinde; verilecek cezanın dörtte üçü indirilebileceği gibi tamamen
de kaldırılabilir.
TEŞEBBÜS –
Mümkündür
İŞTİRAK – Bir
ozellik arzetmez.
İÇTİMA – Fail
masum bir kimseyi de adliyeye bildirirse hem 267den hem de 270den
cezalandırılır.
SUÇ UYDURMA SUÇU –
271
Madde 271 (1) İşlenmediğini bildiği bir suçu, yetkili makamlara işlenmiş
gibi ihbar eden ya da işlenmeyen bir suçun delil veya emarelerini soruşturma
yapılmasını sağlayacak biçimde uyduran kimseye üç yıla kadar hapis cezası
verilir.
FİİL
Yasaklanan fiil failin işlenmediğini bildiği bir suçu
yetkili makamlara işlenmiş gibi ihbar etmesi yada işlenmeyen bir suçun delil ve
emarelerini soruşturma yapılmasını sağlayacak biçimde uydurulması şeklinde
belirtilmiştir.
a-
Şekli
Suç Uydurma
aa.
İşlenmemiş Bir Suçun İhbar Edilmesi: Suç işlenmemiş olmalıdır. Ve sucun
işlendiği ihbar edilmelidir (orneğin, zirve üniversitesinde biri öldürüldü).
Ileride işleneceği tahmin edilen eylemlerin ihbarı 271 kapsamına girmez.
Gerçekte işlenmiş olan bir suçun fail tarafından
vasfı değiştirilerek ihbar edilmesi halinde suç uydurma oluşur. Ihbar sadece
niceliğe etkiliyse suç uydurma oluşmaz
bb.
İhbarın Belirli Makamlara Yapılması: ihbar yetkili makamlara yapılmalıdır.
cc.
İhbar Belirli Bir Kimse Hedef Alınarak Yapılmamış Olmalı : Asılsız ihbarda
fail de gösterilmişse, iftira suçundan bahsedilir (Zirve Üniversitesinde A, Byi
öldürdü)
b-
Maddi
Suç Uydurma
·
Fail burada işlenmeyen bir suçun delil ve
emarelerini soruşturma yapılmasını sağlayacak şekilde uydurmaktadır. Örneğin,
bir kimsenin evine hırsız girmiş gibi göstermek için kapıyı kırması veya
vücudunda yara bere açması
·
Uydurması kafidir, adli makamların fiilen
soruşturmaya başlaması önemli değildir.
FAİL – Herkes
olabilir
MANEVİ UNSUR – Kasten işlenebilir
İÇTİMA – İşlenmemiş bir suçu yetkili makamlara ihbar ettikten
sonra, kovuşturma makamları tarafından bilgisine müracat edildiğinde bunu
belirli bir kimseye isnat eden fail hem suç uydurmadan, hem de iftiradan
sorumlu olur.
YALAN TANIKLIK
SUÇU – 272
Madde 272 (1) Hukuka aykırı bir fiil nedeniyle başlatılan bir soruşturma
kapsamında tanık dinlemeye yetkili kişi veya kurul önünde gerçeğe aykırı
olarak tanıklık yapan kimseye, dört aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Mahkeme huzurunda ya da yemin ettirerek tanık dinlemeye kanunen
yetkili kişi veya kurul önünde gerçeğe aykırı olarak tanıklık yapan kimseye
bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.
(3) Üç yıldan fazla hapis cezasını gerektiren bir suçun soruşturma
veya kovuşturması kapsamında yalan tanıklık yapan kişi hakkında iki yıldan
dört yıla kadar hapis cezasına hükmolunur .
(4) Aleyhine tanıklıkta bulunulan kişi ile ilgili olarak gözaltına
alma ve tutuklama dışında başka bir koruma tedbiri uygulanmışsa, yüklenen
fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer
olmadığına dair karar verilmiş olması koşuluyla, yukarıdaki fıkralara göre
verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(5) Aleyhine tanıklıkta bulunulan kişinin gözaltına alınması veya
tutuklanması hâlinde; yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat
kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olması
koşuluyla; yalan tanıklık yapan kişi, ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun
kılma suçuna ilişkin hükümlere göre dolaylı fail olarak sorumlu tutulur.
(6) Aleyhine tanıklıkta bulunulan kimsenin ağırlaştırılmış müebbet
hapis veya müebbet hapis cezasına mahkûmiyeti hâlinde, yirmi yıldan otuz yıla
kadar hapis cezasına; süreli hapis cezasına mahkûmiyeti hâlinde, mahkûm olunan
cezanın üçte ikisi kadar hapis cezasına hükmolunur.
(7) Aleyhine tanıklıkta bulunulan kimsenin mahkûm olduğu hapis
cezasının infazına başlanmış ise, altıncı fıkraya göre verilecek ceza yarısı
kadar artırılır.
(8) Aleyhine tanıklıkta bulunulan kişi hakkında hapis cezası dışında
adlî veya idarî bir yaptırım uygulanmışsa; yalan tanıklıkta bulunan kişi, üç
yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır .
FİİL
Yasa koyucu, suçun işlenmesi bakımından yalan tanıklığın
ceza soruşturma ve kovuşturmasında gerçekleşmesini aramamıştır. Yalan beyanın
hükme etkili olmasına bağlı değildir, yanlış hüküm tehlikesi yeterlidir.
Gerçeğe aykırı tanıklık, gerçeği inkar etmeyi de kapsar. Tanık bildiği herşeyi
ayrıntılı anlatmalıdır. Ayrıca soru sorulmasına gerek yoktur.
Yalan tanıklıktan sonra kamu davasının imkansızlığı
anlaşılırsa, bu suç gerçekleşmez.
FAİL
Yetkili kişi önünde gerçeğe akırı tanıklık yapan kişi fail
olabilir.
ARTIRAN NİTELİKLİ
UNSUR
Ý
Yalan tanıklık suçu ile, 3yıldan fazla hapis
cezasını gerektiren bir suçun soruşturulması kapsamında gerçekleşmişse
Ý
Aleyhinde tanıklıkta bulunulan kişi ile ilgili
olarak gözaltına alma ve tutuklama dışında başka bir koruma tedbiri
uygulanmışsa, beraat veya kov.yer olmadığına karar verilmesi takdirde
artırılır.
Ý
Aleyhine tanıklıkta bulunulan kişinin göz altına
alınması veya tutuklanması halinde, beraat veya kov.yer olmadığına karar
verilmiş olması koşuluyla ayrıca hürriyetten yoksun kılma suçundan dolaylı fail
olarak sorumlu olur
Ý
Aleyhine tanıklıkta bulunulan kimsenin mahkum
olduğu hapis cezasının infazına başlanmışsa artırılr
Ý Aleyhine tanıklıkta bulunulan kişi hakkında
hapis dışında adli veya idari bir yaptırım uygulanmışsa…
MANEVİ UNSUR – Kasten işlenebilir
TEŞEBBÜS –
Teşebbüs mümkün değildir.
İÇTİMA –
Hüviyetini gizleyerek yalan tanıklık yapan, hem 206dan hem de 272den sorumlu
olur.
AZALTAN ŞAHSİ SEBEP
ß
Yalan tanıklık yapan kişinin kendisinin, üstsoy,
altsoy, eş veya kardeşinin soruşturma veya kovuşturmaya uğramasına neden
olabilecek bir hususla ilgili olarak yalan tanıklıkta bulunulması
ß
Kişinin tanıklıktan çekinme hakkı olmasına
rağmen, bu hakkı kendisine hatırlatılmadan gerçeğe aykırı olarak tanıklık
yapması
ETKİN PİŞMANLIK
Madde 274 (1) Aleyhine tanıklık yapılan kişi hakkında bir hak kısıtlamasını
veya yoksunluğunu sonuçlayacak nitelikte karar verilmeden veya hükümden önce
gerçeğin söylenmesi hâlinde, cezaya hükmolunmaz.
(2) Aleyhine tanıklık yapılan kişi hakkında bir hak kısıtlamasını
veya yoksunluğunu sonuçlayacak nitelikte karar verildikten sonra ve fakat
hükümden önce gerçeğin söylenmesi hâlinde, verilecek cezanın üçte ikisinden
yarısına kadarı indirilebilir.
(3) Aleyhine tanıklık yapılan kişi hakkında verilen mahkûmiyet kararı
kesinleşmeden önce gerçeğin söylenmesi hâlinde, verilecek cezanın yarısından
üçte birine kadarı indirilebilir.
KAMU GÖREVLİSİNİN
SUÇU BİLDİRMEMESİ – 279
Madde 279 (1) Kamu adına soruşturma ve kovuşturmayı gerektiren bir suçun
işlendiğini göreviyle bağlantılı olarak öğrenip de yetkili makamlara
bildirimde bulunmayı ihmal eden veya bu hususta gecikme gösteren kamu
görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır .
(2) Suçun, adlî kolluk görevini yapan kişi tarafından işlenmesi
hâlinde, yukarıdaki fıkraya göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
FİİL
Kanunun yasakladığı fiil, kamu adına soruşturma ve
kovuşturmayı gerektiren bir suçun işlendiğini görevle bağıntılı olarak
öğrendikten sonra yetkili makamlara bildirimde bulunmayı ihmal etmek veya
geciktirmektir.
·
Yetkili makam, CMK 158’de gösterilmiştir.
FAİL - Fail kamu
görevlisidir.
ARTIRAN UNSUR – Fail, adli kolluk görevini
yapan bir kimse ise artırılır.
MANEVİ UNSUR – Kasten işlenebilir.
SORUŞTURMA – Genel hükümlere tabidir (161/5)
TÜRK MİLLETİNİ,
TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNİ, DEVLETİN KURUM VE ORGANLARINI AŞAĞILAMA SUÇU – 301
(1) Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Türkiye Büyük
Millet Meclisini, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ve Devletin yargı organlarını
alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile
cezalandırılır.
(2) Devletin askerî veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan
kişi, birinci fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
(3) Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz.
(4) Bu suçtan dolayı soruşturma yapılması, Adalet Bakanının iznine
bağlıdır.
KORUNAN HUKUKİ DEĞER
Kanunkoyucu, toplumun ve devletin onemli unsurlarını
oluşturan bu mefhumların haksız tartışmalara konu olmasını önlemek istemiş,
onların saygınlığını korumayı hedeflemiştir.
FİİL - Fiil,
alenen aşağılamaktır. Soyut tehlike suçudur. Sırf hareket suçudur.
FAİL – MAĞDUR : Fail herkes olabilir. Mağdur
herkestir.
MANEVİ UNSUR : Kasten işlenebilir.
TEŞEBBÜS : Söz
ile gerçekleşen şeklinde teşebbüsten bahsedilemez.
SORUŞTURMA :
Adalet bakanının iznine bağlıdır.
Müslüm
Fincan – © Copyright – Ceza Hukuku Özel Hükümler II.Dönem Final
May 4, 2013
Teşekkür ederim. Blogunuz ders çalışırken çok işime yarıyor.
YanıtlaSil