Beden Dili Üzerine ve Türkiye

Beden dilinin önemi yıllardır biliniyor ve önemi de yadsınamaz boyutta olduğu aşikar. Beden dili, bir kimseye anlatmak istediklerimizi sözlerden daha etkili bir biçimde iletir. Bu konuda aylar süren self-eğitim sürecim dahi oldu. Bir kimsenin hareketlerinden duygu düşüncelerini ve o anki ruh halini anlayabilmek gayet eğlendirici.

Bu yazının temelini bir fikir değil, bir fotoğraf oluşturuyor. Bu fotoğrafa dikkatlice bakarsak yıllar öncesiyle ilgili, hiçbirşey bilmesek iki çıkarımda bulunabiliriz. Ya o zamanki yöneticilerimiz beden dili konusunda bihaber dolaşıyorlar ve ABD başkanı beden dili konusunda çok iyi eğitim almış, veyahut o zamanda ABD, ülkemiz üzerinde muazzam bir etkiye sahip. Ve biz büyük bir  eziklik psikolojisi içerisine girmişiz.

Ikinci seçenek daha muhtemel. Çünkü o zamanki (bu fotograf 1999da çekilmiş, fotoğraftakiler ise dönemin Başbakanı Rahmetli Bülent Ecevit ve ABD Başkanı Clinton) ülkenin durumuna baktığımızda; en büyük şehrimizde deprem olmuş, ekonomik kriz tavan yapmış, terör sorunu ülkeyi harap etmiş ve halk sefaletçinde yüzmekte... Ve aynı anda ABD’de ise durum bizdekinden çok çok farklı. Ve sıkça borç istediğimiz, yöneticilerimizin ABD'ye tedaviye gidebilmesi için uçak rica ettiğimiz ABD ile böyle bir fotoğraf karesinde bir araya gelmemiz gayet normal.

14 yıllık değişim sonucunda hiçbirşey değişmese dahi sevindiğim bir konu varki, yabancı ülkelere karşı bu tür bir ezikliğimiz kalmadı. Ve belki mükemmelliğimizin farkına vardık, potansiyelimizi gördük. Çok değiştik çok...