Borçlar Hukuku Özel Hükümler- Ders Notları
Borçlar Özel
Bir
sözleşme de bulunan özel hükümler emredici olabilir . Genel hükümlerde soyut
olarak düzenlenmektedir .
1
.Özel borç ilişkisinden dogan bir hukuki problem çözmek için genel hükümlede
herhangi bir düzenleme bulunmamasına ragmen özel hükümlerde bir kanun hükmü
varsa o uygulanır .
2.
Özel borç ilişkisinden dogan bir hüküm
genel hükmü açıklayıcı yorumlayıcı olabilir . ( Birlikte uygulanır .)
3
. Eğer herhangi bir konuda hem genel de
hem özelde uygulanabilir
nitelikte kural varsa ve bu kuralların getirdiği çözümler farklı ise o zamn
özel hüküm uygulanır . ( özel genelden once gelir )
Eger
belirli bir sözleşmte tipine ait özel bir kanun hükmü varsa ve bu kanun borçların özel hükümleri varsa ve
çatışıyorsa sözleşme tipini düzenleyen özel hüküm uygulanır .
BK
sözleşme tiplerini düzenleyen hükümlere
hakim olan temel prensibler
1.
Sözleşme serbestisi
a.
sözleşme yapıp yapmama serbestisi ( ancak kanunla bazı
sözleşmelerin yapılması zorunlulugu getirilmiştir . – tüketiciyi koruma kanunu
md5
b.
sözleşmenin karşı tarafını seçme serbesttisi ( ancak kamu
hizmeti gören işletmeler ile fiili ve hukuki tekeli bulunan kimseler belli
kişilerle sözleşme yapmaktan kaçınamazlar
c.
şekil serbestisi BK 12 ye gore sözleşmenin geçeriliği kanunda
aksi istenmedikçe geçerlidir . şekle tabi değildir .
d.
Sözleşmeyi değiştirme veya ortadan kaldırma özgürlüğüdür.
e.
Sözleşmeninin konusunu ve içerigini belirleme serbestisi
2.
tip serbestisi : sözleşme kanunda düzenlenmeyen hükümlerde
olabilir .
Taraflar kanunun emredici hükümlerine kamu düzenine ahlaka aykırı olmadkça geçerlidir .
BK de bulunan sözleşmelerin konu ve amaç bakımından
gruplandırılması
1 . temlik borcu doguran sözleşmeler : Satış , trampa ,
bağışlama ve alacağın devri Temlik borcu doğuran sözleşmeler bir hakkın kesin
olarak başkasına devri amacına yönelik sözleşmelerdir bu sözleşmeler borç
dogurucu işlemdir . Satış ve trampa ivazlı sözleşmelerdir .Bağışlama
ivazsızdır . Alacağın devri vaadi de ivazlı vea ivazsız devir borcunu doğuran
sözleşme olarak yapılabilir
3.
Kullanma ve yararlanma borcu doğuran sözleşmeler . Bir şeyin
mülkiyetinin naklini veya devrini değil o şeyin kullanılmasını veya
yararlanmasını hedef tutatrlar bunlar ivazlı yada ivazsız oalbilir . Kiralama
ivazlı ariyet sözleşmesi faizsiz karz sözleşmesi ( tüketim ) ivazsız
kullandırma sözleşmesidir .
3 iş görme sözleşmesi : Hizmet vekalet ve çeşitleri eser
sözleşmesi ve yayım sözlşemeside bunlara girer
4 Saklama sözleşmeleri : Genel saklama , aidiyeciye
bırakma sözleşmesi örnek olarak verilebilir
5 . teminat sözleşmeleri : Dar anlamda teminat
sözleşmesinin amacı feri mevcut bir
borcun ifasının teminidir . Böylece bunlar esas borcun , kefaret rehin vaadi
.Geniş anlamda teminat sözleşmesi ise feri mahiyette olmayan bazı sözleşmeleride
kapsamına alır . Bir kimsenin başkasının karşında oldugu tehlikeyi üzerine
alması
6 . tesadüfen ve belli bir tarihe kadar olan Kumar ölünceye gelir ölünceye kadar bakma
sözleşmesi
7 ortaklık sözleşmeleri . 2 veya daha fazla kişi ortak bir
amaç için emeklerini veya mallarını birleştirir . adi ortaklık borçlar ticari
ortaklık ise ticaret kanununda düzenlenmiştir .
Kanun tarafından düzenlenmeyen sözleşmelere isimsiz sözleşmeler denir.
Taraflar yaptıkları sözleşme ile hiç bir unsur itibarı ile veya kısmen herhangi
bir kanun hükmü ile düzenlenmemiş olabileceği gibi kanunun öngörmediği yada
başka bir sözleşme için öngördüğü hükümler uygulanabilir .
1 . Birleşik :
Hukuki nitelik ve vasıfları itibarı ile birbirinden tamamen ayrı ve bagısız
olan sözleşmeşlern tarafların iradeleri ile baglı duruma sokulması Tipk özelliği bu sözleşmelern ortak bir aamç
etraından topplanmış ve kendilerine özgü vasıfları değişmeden birbirine
baglanmış olmalıdır .eğer bir ortak baglılık yoksa veya bu bag tek taraflı ise
birleşik sözleşme değildir Karşılıklı sözleşmelere ilişkin kurallar kıyas
yoluyla birleşik sözleşmelere uygulanır .
2 . Karma :Kanunun
çeşitli sözleşme tiplerinde öngördüğü unsurların kanunun öngörmediği tarz
da bir araya getirlimesi ile meydana
getirilen sözleşmelerdir
Çeşitleri :
A Çift tipli : BU sözleşmelerde değişik dözleşme tiplerine
ait edimler birbirleri ile mübadele
ilişkisi içindedirler arsa payı karşılıgı inşaat sözleşmesi . (satış ve eser
sözleşmesi unsurlarınn bir araya
getirilmesi ile oluşur)
B combine : taraflardan biri çeşitli tiplere özgü birden
fazla edimde bulunma diğeri ise tek bir edimi yerine getirme borcu altına
girerler ( genellikle para ödeme borcu ) örneğin pansiyon , otelcilik hastaneye Kabul sözleşmesi
3 . Kendine özgü : Çeşitli tiplere ait unsurların
birbirine karştıgı sözleşmelerdir bir şeyin
kısmen bir başka edimin karşılıgı kısmende bağışlama kastıyla
karşılıksız olarak temlikini konu edinen
karma bağışlamalar bu kategoriye girer
Tipik bir sözleşmeye 2. Derecede başka bir edim eklenmesi
şeklinde yapılan karma sözleşmelerdir .
Karma sözleşmelere uygulanacak hükümlere ait görüşler
1. Çeşitli tiplerin birbirini götürmesi : karma
sözleşmelere ancak borçlar kanunu geel hükümler uygulanabilir ancak bu görüşte
hakimn takdir hakkı kısıtlanmaktadır .
2. Soğurma görüşü : Bu görüşe gore hangi tipe ait unsur
önemli ise o tipe dair bütün hükümler
uygulanmalıdır . bu görüşte taraflarn sözleşmenn muhtevesını serbestçe
belirleme hakkkına müdahale edilimiş olmaktadır
3 Birleştirme : bu görüşe gore karma sözleşmede her edime
ait oldugu sözleşmeye ilişken hükümler uygunlanmalıdır Bir edim hangi sözleşme
aitse onla ilgili hüküm uygulanmalıdır .
4.
yaratma veya kıyas
: karma sözleşmeler kanunen
düzenlenmemiş olduguna gore bunlara kanun hükümlerinin ancak kıyasen
uygulanması mümkündür . Medeni kanunun md 1 e uygundur .
3 : kendine özgü yapısı olan sözleşmeler : sözleşmelri
oluşturan unsurlar kısmen veya tamamen kanunu öngördüğü sözleşme tiplerinin
hiçbirinde mevcut değildir . sayısı oldukça fazladır Bu sözleşmeler iyi niyet kurallarına ve
işlerde yaygın teamüllere gore yorumlanır tamamlanır bu sözleşmelere
nitelikleri müsade ettiği ölçüde benzedikleri sözleşme tipine ait kanun
hükümleri uygulanır gerekirse Bk genel hükümlerden yararlanılabilir . bu
sözleşmelere ilişkin çıkan hukuki sorunların çözüm yolları mahkeme içtihatları
ve tespit edilmiş aadet hukukunda bulunur.
Sulh sözleşmesi : Taraflar birbirine karşılıklı ödünlerde
bulunarak mevcut bir hukuki ilişki üzerindeki anlaşma veya tereddüte son
verebililir . Taraflar arasında daha önceden mevcut bir hukuki ilişki olmalı ve
bu ilişki uyuşmazıgın konusunu oluşturmalıdır . Tarafların amacı dava
açılmasını önlemek veya açılmış bir davaya son vermektir . Bir alacagın icraa
yoluyla tehsil edilmesinin şüpheli oldugu durumlardada sulh yapılabilir .
Uygulanacak hükümler :
Mahkeme içtihatları
1 . adi sulh şekle tabi değildir .Taşınmazları konu edinen
sözleşmenin sulhu resmi yapılmalı mahkeme önünde sulh zapta geçirilir .
taraflara okutulup imza ettirilir . taşınmazlara ilişkin kazari sulh varsa
bunun ayrı bir şekil şartının
bulunmasına gerek yoktur sulh
sözleşmesinin şarta bağlı yapılması mümkündür . ancak yapılabilmesi için özel yetki gerekir . TARAFlarn serbestçe
üzerinde serbestçe tarafrufu olmadıgı konularda sulh yapılamaz . evlenme
boşanma babalık davası gibi İrade
bozukluklarına ilişkin hükümer getiren borçlar 30 ve devamı sulh dede uygulama
alanı bulur . ancak kazai sulh konusunda ( mahkeme önünde ) taraflara
arasındaki uyuşmazlıgın mahkeme onunde son bulundugu görüşlerin daha sonra bozulabileceği yargıtay kararları oldugu gibi tam terside olan kararlar vardır . Sulhun
temsilci aracılıgı ile yapılması mümkündür .
Satış için bırakma : Bir tarafın yani bırAkanın fiyat tespiti
yaparak kendi adına ve hesabına satması için digger tarafa bırakması satış için
Alana , digger tarafın ise belli bir
sure içinde bırakılan malı ya iade etmeyi yada satış için bırakanla
kararlaştırılan bedeli ödemeyi taahhüd etmesi .Temlik borcu doguran ve
taşınmazlar bunlara konu olamazlar .
Tek satıcılık :
Yapımcı ile tek satıcı arasında ki hukuki ilişkiyi düzenleyen çerçeve nitelikte
öyle bir sözleşmedir ki yapımcı mamülerinin tamamını veya bi kısmını belli bir
bölgede tekele sahip olarak satmak üzere
tek satıcıya bedeli karşılıgında göndermeyi buna karşılık tek satıcıda
sözleşme konusu malları kendi adına ve hesabına satarak bu malların sürümünü
arttırmak için faliyette bulunmayı üstlenir .
1 yapımcının tek satıcıya belli bir bölgede satş tekeli
tanımalı
2 süreklilik taşıyan bir sözleşmeinin varlıgı
3 tek satıcının 3. Kişilerle yaptıgı muamelerde kendi
adına ve hesabına hareket etmesi gerekir
4 tek satıcının pazarlama satış ve sürümü arttırma
faliyetinde bulunması gerekir.
Tek satıcının faliyeti sürekli bir edimm niteliğindedir .
Çerçeve ilişkisi ve uygulama safhası önemli --yaz
Taraflara yüklediği borçlar
Tek satıcının borçları
1 .alım ( tek
satıcnın mümkün oldugunda çok sipariş verme yükümlüğünü ifade eder – hatta
sözleşmede asgari alım miktarı kararlaştırılabilir ).ve bedeli ödeme
2. Sürümü arttırmak için faliyette bulunma : tek satıcı
kendisine ayrılan bölgede müşterilerinin
ihtiyaçlarını karşılamakla yetinmeyip malı geliştirecek satışını arttıracak
faliyette bulunmalıdır .( İş görme borcu
)
sözleşmede belirlenmemişse ticaret kanunnda basiretli
tacarin nasıl davranması gerekiyorsa o şekilde davranmalıdır .
3. Müşteri ile arasında : tek satıcı ile müşterileri arasındaki münferit
satış sözlemeinden dogmaz çerçeve nitelikteki sözleşmeden dogan borçtur (
satıcıya karşı )
Yapımcının borçları
1 düzenli biçimde mal teslimi
2 tek satıcıyı destekleme
( tarafların ortak amacı sürüümü arttırmaktır
)
3
malzeme temin etme , bilgi verme
4
yapımcı tek satıcının satış bölgesnde dogrudan dogruya mal satışı yapmamak ve
başka satıcıların da o bölgeye ma göndermesni engelleyecek sözleşmeler
yapmamalıdır
BORÇLAR ÖZEL
Tasarruf
muamelesi: tasarrufta bulunulan bir hakka doğrudan doğruya etki yaparak o hakkı
başkasına nakleden, sınırlayan,
değiştiren veya sona erdiren hukuki muamelelerdir.
Tasarruf
muamelenin geçerliği borçlandırıcı muameleye bağlıysa illi, değilse mücerret (
bağımsız ) dır.
Bir satış
sözleşmesi olabilmesi için mutlaka para söz konusu olacak.mal değişimi
olmaz..buna da trampa denir.
Satış
sözleşmesi rızai bir sözleşmedir.böylece mal ile paranın değiştirilmesi
konusunda tarafların anlaşması yeterlidir.malın teslimine paranın ödenmesi
gerek yoktur sözleşmenin tamamlanabilmesi için.icap Kabul yeterlidir yani.
Ayrıca bu
sözleşme borç doğurucudur.böylece satılanın mülkiyeti satıcıdan alıcıya
geçmez.satıcı sadece mülk,yeti alacaklıya geçirmeyi taahhüt ediyor.burada
borçlandırıcı işlem sözkonusu..bundan sonra malın alıcıya geçmesi için ifanın
gerçekleşmesi gerekir.bu kısımda da tasarruf işlemle mümkün olur.
Ayrıca
satış sözleşmesi krşılıklı , tam iki tarafa da borç yükleyen bir sözleşmedir..
Ayrıca
bu sözleşme temlik borcu doğuran bir sözleşmedir.bu borç tasarruf muamelesi ile
ifa edilir.yani mülkiyeti diğer tarafa devir borcu.
Sözzleşmenin unsurları
Satılan ( satış konusu ) : parayla
değiştirilebilen ve iktisadi değeri olan maddi manevi tüm şeyler. Bu, şeklin belirlenmesinde önemlidir.ve satılanın
satış anında belirli belirlenebilir olması gerekir.
Satış bedeli: satış bedeli
kararlaştırılması zorunlu değildir.tayin edilebilir olması yeterlidir.
Satılan
ile satış bedelini birbiri ile değiştirrilmesi hususunda tarafların karşılıklı
anlaşması ( irade beyanı uyuşması ).
Satış sözleşmenin hükümleri (
alıcı ve satıcının borçları )
Satıcının
ilk borcu satılanın zilyedlik ve mülkiyetinin alıcıya geçirmek.
Ikinci
borcu zapttan sorumluluk ( satıcının alıcıyı koruma yükümlülüğü. 3.
Kişinin üstün hak iddiasına karşı koruma
)
Üçüncü
borcu satılanı ayıpsız olarak sağlama borcu..
Satıcının
yan borçları : satıcının malı teslime kadar koruma nakletme vs..
Alıcının
borçları:
Bedel
ödeme
Satılanı
teslim alma ( zilyedliği devralma )
Yan
borçlar: faiz borcu , ambalajı geri verme vs..borçları
Sözleşmede yarar ve hasar
Borçlar
kanununda bunlar tanımlanmamış..
Yarar:
normal çaba veya kendiliğinden elde edilen fayda.
Hasar:
geniş anlamda hasar ; malın bozulması kırılması ..vs gibi haller
Dar
anlamda hasar ise borcun doğumu ile ifası arasında geçen devrede edimin
borçluya isnat olunamayan haller dolayısıyla imkansızlaşması sonucunda ortaya
çıkan , taraflardan birini veya herikisini de tehdit eden tehlikeyi anlatmak
için kulanılır..( borca ilişkin hasar )
Burada
satıcı bedeli alamayacak ama borçtan kurtulacak, alıcı ise edimi elede
edemeyecek ve bedelin karşılığını alamayacak.tehlikeden kasıt budur..peki
sözleşme kurulduktan sonra edimin ifasının imkansızlaşması durumunda ne olacak
?
Madde 208: istisnalar dışında satılanın
yarar ve hasarı; taşınır satışlarında zilyetliğin devri, taşınmaz
satışlarında ise tescil anına kadar satıcıya aittir.
(taşınır satışına geldik. )
Borçlar
özel 30.09.12
Taşınır
satımı nedir m209
Taşınmaz
sayılanlar dışında kalan ve diğer kanunlarda taşınır olarak belirtilen şeylerin
satışıdır. Tmk anlamında nelerin
taşınmaz olduğu mk704 ve 998de sayılarak gösterilmiştir. Buna gore arazi, tapu
kütüğüne bağlı ve devamlı olmak üzere ve taşınmaz üzerindeki bağımsız ve
sürekli haklar ve kat mülkiyetine dahil olan bölümler taşınmaz olarak Kabul
edilecektir .
Bunların
dışında kalan her türlü satış taşınır satışı olarak nitelendirilir.
Mk
762 e gore nitelikleri itibari ile taşınabilen maddi şeylerle edinmeye
elverilişli olan ve taşınmaz mülkitetinin kapsamına girmeyen doğal güçler
taşınır mülkiyetin konusunu oluşturur .
1Taşınabilen
her türlü maddi eşyanın satışı taşınır
satışıdır .
2Taşınmaz
mülkiyetine dahil olmayan ve fakat mülk edinilmeye elverişli olan elektrik su havagazı gibi satışlarda
taşınır satışı olarak Kabul edilir .
3Eklentiler bağlı oldugu taşınmazdan ayrı vr bağımsız
suretle satışa konu olabilir bu durumda taşınır satışı hükmü uygulanır .Eğer
taşını ve taşınmaz mallardan oluşan bir bütün satış konusu yapılmışsa
taşınmazın satışı her durumda resmi şekilde yapılmadır .Taşınırlara gelince
eğer taşınmazn teferruatı olarak satış konusu olmuşsa taşınmaz satışına ilişkin
hükümler , digger durumlarda I,se taşınır satışı hükümlerinn uygulanması söz
konusudur .
Taşınır
sözleşmesinde şekil :BK 12 17 e gore taraflar ayrıca bir şekil
kararlaştırmadıkça kural olarak taşınır satışı sözleşmesi şekle tabi değildir .
Özel
kanun hükümleri ile taşınır satışı sözleşmesinn geçerlilik şekline bağlı tutuldugu
haller vardır
Karayolları
trafik kanunu : tescil edilmiş her türlü araçarlın satış ve devri trafik tescil
ve memurları tarafından siciline işlenmek suretiyle yapılır . ( geçerlilik
şartı )
BK
290-236 ( arası hükümler taşınır satışına ilişkin hükümler ) BK 246 da
belirtildiği üzere taşınır satışına ilişkin hükümler kıyas yoluyla taşınmaz
satışına bağdaştıgı ölçüde uygulanır .
Satıcının
borcu : Satılanın zilyetliğini vemülkiyetini devretme borcudur . ( esas borç )
ayrıca saklama ve koruma borcu ayrıca satıcı teslim giderlerini ve
gerektiiğinde taşıma giderlerini ödeme borcu altındadır BK 211 e gore aksine
sözleşme ve adet yoksa ölçme ve tartma gibi giderler satıcıya aittir . Gidersiz
devir kararlaştırılmışsa satıcı taşıma giderlerini üstlenmiş sayılır . Ticaret
hukukunda franko denir . Satılanın müliyetini geçirme borcu borçlar kanunu 207
de , Satcının mülkiyeti geçirme niyetiyle davranması gerekir .
İsviçre
hukukunda taşınır mülkiyetinin geçişinde illilik prensibinin cari bulundugu
görüşü Kabul edilmektedir ancak kanunumuzda bunla ilgili açık bir hüküm
bulnmamaktadır . Satıcının bu borcunun
alıcının satılana tam ve sınırsız bir şekilde malik olmasına elverişli
tarzda yerine getirmesi gerekir .
Satıcının
temerrüdü : BK 212 213 de temerrüd 2 ye ayrılır
1
Adi satışta : BKda
borçlunun temerrüdünü düzenleyen 117 ve devamı hükümlerinin ticari satış dışındaki bütün satış
sözleşmelerinde satıcının teslim borcundaki temerrüdü halinde uygulanması
gerekir .BK 212 de satıcının temerrüdü halinde borçlu temerrüdüne ilişkin genel
hükümler uygulanır denilerek bu husus belirtilmiştir . Teslim borcu muaccel
olan satıcının temerrüde düşmesi için kural olarak alıcının ihtarına ve alıcının seçimlik
haklarının kullanabilmesi için gerekli süre verilmelidir .
Alıcının seçimlik hakları :
1 ifadan vazgeçip müspet zararın tazminin talep 2
sözleşmeden dönme ve menfii zararın tazminini talep , eger satıcı kendisine
verilen süre sonunda borcunu ifa etmezse alıcının bu yollardan birini seçtiiğini derhal
satıcıya bildirmesi gerekir . süre sonun alıcı sesini çıkarmazsa teslimi
gecikmişde olsa istediği Kabul edilir . Gecikme tazmini isteyebilir .
Müspet zarar :sözleşmenin hiç veya gereği gibi yada
vaktinde
ifa edilmemesinden
doğan zarardır. Eğer edim, borclu tarafından tam ve gereği gibi ifa edilmiş
olsaydı, alacaklının malvarlığını
göstereceği durum ile hali hazırdaki durum arasındaki farktır.
Menfi zarar : sözleşmenin kurulamamasından veya geçersiz
olmasından doğan zarardır. Alacaklının malvarlığının hali hazır durumu ile,
sözlesme yapılmamış olsaydı arz edeceği durum arasındaki fark menfi zarardır.
Karşılıklı borc yukleyen sozleşmelerde
borclunun temerrüdü halinde ifadan vazgeçip musbet zararının tazminini isteyen
alacaklının kendi edimini ifa etmek zorunda olup olmadıgı hususunda iki farklı
görüş vardır. 1.görüş : mübadele teorisi : bbu teoriye gore alacaklı mutlaka
kendi edimini ifa etmek zorundadır. Ancak satıs sozlesmesinde alıcının borcu
para borcu olduguna gore, takas imkanı vardır. Aksi halde, mutlaka edimini
yerine getirmesi gerekr. 2.görüş : fark teorisi : bu görüşe gore karşılıklı
borc yukleyen sozlesmelerde ifadan vazgecip musbet zararın tazminini isteyen
alacaklı kendi edimini yerine getirmeyip,
kendi ediminin değeri ile musbet zarar arasındakii farkı tazminini talep
edebilir ( Ticari satışlarda bu teori
kullanılır . yargıtay ve bazı yazarlara gore fark teorisi yalnızca ticari
satışlarda uygulanabilir .
2
Ticari satışta : BK 212 213
te özel düzenleme getirilmiştir .
Ticari satış : TCK 3 te ticari işler bakımında getirdiği
ölçüte gore TCK da düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren
bütün işlem ve fiiller ticari işlemlerdir . Buna gore bir ticari işletmenin
muted olagan uğraş alanı içerisinde bir satış ilişkisi TTk anlamında ticari iş
olarak nitelendirilir. Satılan çeşidinden malların satışını meslek edinenler
arasında yapılan satışlar ile alıcının
satın aldıgı şeyi tekrar satmak veya kiraya v ermek ve bu suretle kar saglamak
amacı güttüğü satışlar ticari satıştır . TTK 19 da bir tacirin borçlarının
ticari oolması asıldır . ve taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde
olan sözleşmeler kanunda aksine hüküm bulunmadikça diğeri içinde ticari iş
sayılır . ancak bu hükümler borçlar
kanununun bu konuya ilişkin hükümleri, malın tekrar satılacağı haller göz önüne
alınarak konulduğu için bu çerçevede yorumlanması gerekir. Alıcı durumunda olan
tacir, malı tekrar satmak icin degil de ozel ihitiyacı icin alıyorsa, satıs
ticari değildir. Satış sözleşmesinde tarafların ikisi de, tacir olmasalar dahi;
satışın ticari satış hükümlerine tabi olacağı kararlaştırılabilir. Tacir tüzel
kişinin yaptığı tum satıslar ticari satıştır. Cunku bunların yaptıgı
sozlesmelerdeki ticarilik karinesi mutlak karinedir. Ancak bu kural yine de,
tacir kendi ihtiyacı icin mal satın alıyorsa uygulanmaz.
M213
- 1.karine : kesin vadeli işlem karinesi : bk 212/2ye gore, kesin vadeli işlemin varlıgını Kabul icin
bk117/2 anlamında sadece belli bir ifa gününün tayini yetmez. Zira bu yalnızca
borclunun ihtarsız temerrüde düşmesi borcunu doğurur. Bunun dışında tarafların
anlaşmaları ile vadeyi sözleşmenin önemli bir unsuru haline getirmeleri
gerekir. Bk 212/2 ticari satışta, bk 117/2 anlamındaki bir vade tespitiyle
kesin vadeli bir işlemin meydana geleceğini kabul etmiştir. Bunun icin ayrıca
bk124 teki şartların gerçekleşmesi aranmamaktadır. Bk 124 hükmünde olduğu gibi,
satıcının temerrüde düşmesini sağlayarak bk125teki seçimlik haklardan birini
kullanmak icin uygun bir süre verilmesi gerekli değildir. Ancak taraf
iradelerinin bu karineye uymaması durumunda, bk212/2 hükmü uygulanmaz.
**117
ve 212 birlikte oku
2.karine
: alıcının teslim talebinden vazgeçerk, ifanın yerine getirilmemesi
sebebiyle, tazminat talep edebileceği
karinesi : Bk 212 de zilyetliğinde devri için belirli bir süre konulmuş ticari
satışlarda satıcı temerrüde düşerse alıcının devir isteminden vazgeçerek borcun
ifa edilmemesinden doğan zararının giderilmesini istediği Kabul edilir . Alıcı
satılanın devredilmesi isteminde ise belirlenen sürenin bitiminde bunu satıcıya
hemn belirtmek zorundadır . Bu hükmün vaadeye bağlı ticari satışta vade sonunda
alıcının susmasına bağladıgı karine alıcının ifadan vazgeçerek borcun ifa
edilmemiş olması dolayısıyla uğradıgı zararın ( müspet )tazminini
isteyebileceğidir . Sesini çıkarmayan alıcı sonradan satıcıyla anlaşarak süre
verebilir . Bazı yazarlara gore BK 212 nin uygulandıgı durumlarda alıcının
sözleşmedn dönme yetkisi yoktur . Ancak söz konusu bu hükmü alıcıya özel bazı
haklar tanıyan fakat genel hükümlere gore sahip oldugu hakalrı kaldırmayan bir düzenleme olarak Kabul edilmelidir.
Alıcının
kendi edimini yerine getirmeksizin mütemerrid satıcıdan tazminat
talep edebilme imkanı ticari satışta ifadan vazgeçerek müspet zararın
tazmini isteyen yada istediği varsayılan alıcı BK 212 e gore tazminat
miktarının hesaplanması için seçimlik yetkiye sahiptir . 3 adet seçimlik hakkı vardır
1
: tazminatın genel hükümlere gore hesaplanması , Satıcının temerrüdü halinde
duruma gore gecikmişde olsa hala teslimi isteyen alıcı gecikme yüzünden
ugradıgı zararın ifadan vazgeçerek
ugradıgı müspet zararının sözleşmeden dönmüşse menfi zararın tazminini
isteyebilir .
2:
Tazminatın somut yöntemle hesaplanması , fark teorisi uygulanır
3.Tazminatın
soyut yöntemle hesaplanması , fark teorisi uygulanır .
06.11.12
borçlar özel
satıcının
zapt’tan sorumluluğu : Burada kastetilen satıcının elden alınmaya karşı
sorumlulugudur (bk 214-218)
satılan
malın, bir 3.kisinin iddia ettiği üstün bir hak yüzüden alıcının elinden
alınmasından veya iddia olunan bu hak sebebiyle alıcının, mülkiyet hakkını,
gereği gibi kullanmamasından dolayı satıcının sorumluluğudur.
Hukuki
niteliği :
1)
bu sorumluluk satıcının mülkiyeti geçirme borcunun sonucu ve
müeyyidesidir. Zapt’tan sorumluluga ilişkin hükümler bu borcun yerine
getirilmemesi halinde uygulanır.
2)
Bu borç kanuni bir borçtur. Sozlesmede bu hususta taahhütte
bulunulmasına gerek yoktur.
3)
Bu hükümler emredici nitelikte değildir. Yani taraflar,
zapttan sorumlulugu kaldıran veya sınırlayan anlaşmayı yapabilirler. Boylece
anlasma gecerli olur. Ancak bk 214
uyarınca bu konuya bir istisna getirilmiştir.
Oraya bak !
4)
Bu sorumluluk satılanı teslim etme ve mülkiyeti geçirme
borcunun bir tamamlayıcısıdır.
5)
Mutlak bir sorumluluktur. Yani sözleşmeden dogan genel asli
sorumluluk gerçeklesmese dahi zapttan sorumluluk gerceklesebilir.
Şartları :
1- satılanın alıcıya zapt
tehlikesi teşkil eden olayın gerçekleşmesinden once teslim edilmiş olması gerekir. *eğer üçüncü
kişi, satılana alıcıya teslim edilmeden once el koyarsa neolur? Bu elkoyma
satıcıya yonelmistir. Ve satıcının alıcıya karsı satıs sozlesmesi gereği
yüklenmiş oldugu satılanı teslim ve mülkiyeti geçirme borcunu engellemektedir.
Bu durumda satıcı bk112 ve devamı hükümleri gereği satıcıyı ifa etmemeden
dolayı sorumlu tutabilir.
2- 3.kişinin satılanda zaptı
saglayacak bir hakkının bulunması gerekir. Bundan kasıt (üstün hak) 3.kişilerin satılan
üzerindeki mülkiyet veya sınırlı ayni hakkı olarak karşımıza çıkar. Satış
sözleşmesinin konusu olabilien marka patent hakkı gibi haklar da zaptın
uygulanmasına imkan verir. Ancak 3.kişilerin satılan üzerinde ayni nitelik
taşımayan bir kişisel hakka sahip olduğu durumlarda zapta karşı sorumluluk
hükümleri uygulanmaz. Bu durumda satıcının satılanı alıcıya satması 3.kişiye
karşı sozleşme ihlali olusturdugu durumlarda 3.kişi satıcıdan sozlesme iliskisine
dayanarak veya haksız fiil hükümlerine gore tazminat isteyebilir. Fakat **** not : eğer sahsi haklar (3.kişiye ait) tapu kütüğüne
şerh edilmişse, herkese karşı ileri sürülebileceği için zapta karsı sorumluluk
hükümleri uygulanır. 3.kişinin satılanda zaptı sağlayacak hakkının en geç
sözleşmenin kurulması anında mevcut olması gerekir.
3-
3.kişinin zapta girişmiş bulunması gerekir. Eski bk 3.kişinin dava yoluyla zapt
girişiminde bulunma olasılıhgından söz etmekte buna karşıloık malın3. Kişiye
davasız bırakılması durumunda satıcının zapttan sorumlu tutulup
tutulamayacağı hususunda bir hüküm
getirmemekteydi . Buna karşılık borçlar kanununda isviçre hukukunda 3. Kişinin
zapt girişiminin dava yoluyla olması gerekmediği açık hükme bağlanmış
durumdaydı yani satıcının zapttan sorumlulugu satılanın 3. Kişiye davasız
bırakıldığı durumlarda da söz konusu olur . isviçre hukukuna gore yetrerki
alıcı 3. Kişinin iddiasında haklı oldugunu ve satılanı iddia sahibi 3. Kiişiye
bırakmak zrunda bulundugunu ispat etsin . Yeni borçlar kaununu düzenlemeye
alırnırken isviçre hukukunda ki düzenlemeye uyulmuştur .BK 216 son fıkrada
satının sorumluluğu alıcının satılanı 3. Kişiye vermekle yükümlü oldugunu ispat
etmesi durumunda da devam eder denilerek kendisine karşı bir dava açılmadan
satılanı 3. Kişiye bırakan alıcının bu
hususda yükümlü oldugunu ispat etmesi durumunda satıcının zapttan sorumlu
olduugu hüküm altına almıştır.Alıcının tam hak sahipliğini sınırlayan bir
hakkın ileri sürülmesi durumunda kısmen zapt hali mevcuttur .
4 - alıcının 3. Kişinin davasını
satıcıya ihbar etmesi ihtilaf halinde zapt olayının gerçekleştiğini ispat
alıcıya aittir . alıcının bu ispat yükünün kapsamıda 3. Kişinin hakkının
mahkemece tanınıp hüküm altına alınmasını sağlamasına yada 3. Kişinin hakkını derhal tanıyıp satılanı ona teslim
etmesine gore değişecektir .satılan üzerinde
hak iddia eden 3. Kişinin davasına muhattab olan alıcı bu davayı
satıcıya bildirme külfeti altındadır ( *) Bu bildirimi alan satıcı alıcının
yanında davaya kaılabilir yada alıcı yerine geçerek davayı takip edebilecektir . alıcının ihbar
yükümlülüğünü yerine getirmesi hususu satıcının zapttan sorumlulugunun
kapsamına etkili olabilmektedir . ihbara ragmen
satıcı davaya yardım etmezse alıcıya mahkemenin hükmünü beklemeksizin 3.
Kişinn satılan üzerindeki hakkını tanımak veya hakeme gitmeyi Kabul etme imkanı
da verir.
5
- satıcının zapttan sorumlulugu
etkileyen bir durumun bulunmamasıdır .
Tüm Hakkı Saklıdır. İznim Olmadan Yayınlanamaz.
M.Bahadır Zeybel ve Osman Bozdağ'a Teşekkürler...
Yorumlar
Yorum Gönder