Şiir Üzerine

Bazen ‘'acaba yeteneğim var mı?'' sorusuyla, bazen ‘'söz bir tane yazacağım'' vaadiyle ve bazen de ilham perilerinin yoğun uğraşlarıyla başlar dizeler cumhuriyetinin tarihi. Kimi zaman sevdiğinin ismini kazırsın satırlara itina ile. Büyük harf sevdiğindir. İlk harf sevdiğindir. Kafiyeler ‘o'dur, redifler ‘o'dur, şiirin konusu da ‘o'dur. İçinden en fazla gelenin, binbir duyguyla yansımasıdır. Bazen istemezsin bilsin eller, eşsiz gözlerin yegane sahibi olan ‘gönül tahtının sahibi'nin varlığını. Akrostiş de yapamazsın, başlık da olmaz... Hele ismini doğrudan yazma... Hayalden de ötedir. Mümkünatı yok. Fakat illa şiirimin merkezi o olsun dersin, o zaman da sırf senin bildiğin şifrelerle donatmayla başlarsın şiiri, kendini avutmaya. Parola ise ‘vazgeçilmezin'dir.

Kimi nefretini, kimi özlemini, kimi kendisini,kimi kedisini anlatır. Ama birşey ortaktır muhakkak : ‘ duyguların yansıma biçemi'. Akılda kabaran duyguların, kalbi sıkıstırmaya başladığı zamanlarda dünyaya geliş şeklidir şiir. Türü değişse de gelir dünyaya bir şekilde. Eskiden gazel şimdi sözel...
Kimin neye göre değerlendirme yaptığı bilinmez aslında bu düş kutularına. Herkesin güzelötesi dediği bir kutu bulunmadığı gibi, herkesin rezalet dediği bir kutu da bulunmaz. En azından şair beğenir. O beğenmese komşu beğenir, Ali beğenir, Veli beğenir, şairin dostları nezaketen beğenir. Bazen bu beğeniler bitmek bilmez. O zaman da bir Mehmet Akif, bir Necip Fazıl, bir Can Yücel, bir Cahit Sıtkı çıkıverir karşımıza,. Dünyada eşine rastlanmaz bir şekilde.

Gizli bir yerdeki, gizli bir defterde saklıdır kimi zaman. Üstüne kilit vuranı bile vardır. Anahtarın yerini kendi bile bilmez. Sadece ‘ ben ‘ bileyim isteriz ‘'benliklerimizin satırlara işleyişini''. Bazen herkes bilsin isteriz. Bağırarak haykıramadığımız, haykırışlarımızın bir türevidir adeta. Satılmayan kitaplar, bakılmayan raflar çoktur bundan dolayı.

Mısralar birbirini kovalarken, kimisinin kalp atışları zirvelerdedir. Kimisinin donuklaşır bakışları, bulanır düşünceleri, buzlu camdan bakmaya başlar dünyaya. Kızarır gözler. Sayfalar ıslanır, kurur ve bir buruşukluk olur sayfada . aslında kalpteki buruşuklukları azaltır o çiğ taneleri. Düzyazıyla anlatılamayanların defterlere isyanıdır şiir. Tek müttefiği kalemdir. Her harfinde anlam vardır. Çoğunu yalnızca şair bilir. Duymayan kulaklara ses, konuşan dillere sus, gören gözlere pus olur şiir bazen. Diller yetersizleşince kalp devreye girer. Kalp elleri, eller kalemi, kalem gözleri, gözler defteri karalar aldırmaksızın hayata, çilelere, mutluluklara... 

Ve bir devir başlamakta , değişmekte olan dünyada. Eski hegomonyasının yıkıldığı şiirin engellenemez yükselişinin devri. Sonsuzluğa aşık bir devir. Fakat eski devrinden farkı çok. Bu kez martı sesleri yok. Gözler kızarık, eller buruşuk ve çiğ taneleri erimekte. Fayda var acele etmekte

Yorumlar