Ağızda Patlayan Hayaller


Küçükken her çocuğun bir hayali ve bakkaldan aldığı favori bir nesnesi vardır. Kiminin meybuz, kiminin leblebi tozu, kiminin bonibon, kiminin torpil, kiminin altın kaplı çikolata. Fakat benimki farklıydı hayatımın tümünde farklı olduğum gibi...

Bir zamanlar efsane olan, her çocuğun ömründe bir kere yemiş olduğu, hatta o kadar popüler olup da ‘Eti'nin bile zengin çocuklarına 3-4 katı fiyatla çıkarttığı birşeydi. Ağızda patlayan şekerdi...

Tadı şeker tadıydı fakat 5-10 gramlık pakette , minik minik parçalar halinde ve kullanım talimatında damağınıza değdirin uyarısıyla gönlümü fethetmişti. Ucuzdu ,zevkliydi, eğlenceliydi . ucuza eğlence yani :)

Paketini elimle açamadığım icin ağzımla açardım. Ağızda patlayan şeker krizine girmişsem direkt ağzıma , girmemişsem önce avucuma sonra ağzıma atarak başlardı bu safahat-ı haz yolculuğu...

İlk başlarda doğal olarak birşey hissetmezdim. Ama tükürükle temas ettikce birkac saniye içinde ağzımın içinden direkt kulak yoluna giden çıtırtılar başlardı ve artarak devam ederdi. O arttıkça ben yerdim, ben yedikçe o artardı.. ve çocukluğumun hemen hemen her hülyası gibi bu da yok olmuş durumda malesef. Çoook aradım. Ara sokaktaki her bakkala sordum. Çünkü en bulunmaz şeyler onlardadır diye. Yoktur süper marketlerde öyle şeyler. Süper şeyler süpermarkette bulunmaz çünkü... ama yok... herhalde kârsız gelmişti çocukların en sevdiği ve unutamadığı eğlenceler. Belki o çocuklar büyümüştü. Büyümek çok büyük birşey değilmiş anlaşılan. 

Şimdi hayal ederek patlatıyorum . şeker tadı yok ama birşeyler çıtırdıyor...

Yorumlar